Günaydın.
Nihayet diz ameliyatımı oldum. Ön çapraz bağ yerine dikildi. İşe gider gibi her gün fizik tedaviye gidiyorum. Günlerdir aynı rutinde giden bir durumdayım anlayacağınız. Evdekiler için rutin hayat çok değişti. Annenin işlerinin bir çoğunu yüklendiler. Bundan hoşlandılar mı? Hayır. Anne bundan hoşlandı mı? Hayır.
Bu süreçte ne fark ettim biliyor musunuz? Ben onlara bunca yıldır hiç sorumluluk vermemişim. Her şeyi yüklenmişim. Aslında yapabiliyorlarmış. Ben yaptırmamışım. Her şerde bir hayır vardır ya, işte ben bu hayırları yaşıyorum nekahat dönemimde.
Kendimi keşfediyorum. yüzleşiyorum her şeyle.
Hastaneden geldim ve benim için yapılan yatağı daha kapıdan girdiğim anda gördüm. Mutlu olup teşekkür edeceğime, çarşaf yastığın renkleri birbirine uymadığı için söylendim. Daha söylenirken beynimde annemin de bu davranışı yaptığını, benim de gençken ne kadar sinirlendiğimi hatırladım. Ama bu benim dilimi durdurmadı. Kızım da mutsuz oldu. Kim bilir ben bu davranışı ne kadar zamandır yapıyordum? Ne zaman annemin kopyası olmaya başlamıştım?
Hayatta en kolay şey başkasını eleştirmek ve yargılamaktır. Kolaysa kendini eleştir ve de düzelt. Ben bu başkalarını yargılama işini yaptığımı fark ettiğim zaman Dain Heer’ in çalışma yöntemini kullanıyorum. Bu çalışma benim ne kadar yargılarım olduğunu gösterdi. Kör topal bunda da ilerliyorum. İnternetten “Access bars ve Access conciousness” araştırmanızı tavsiye ederim.
Sonra bunu fark ettiğime sevindim. Bu benim öğrenilmiş bir davranışımdı. “Ne yapayım böyle gördüm” ün arkasına sığınmak yerine, ben bu davranışı değiştirmeyi seçiyorum. Başaracağıma inanıyorum. Farkında olmak çok güzel bir şey. Çok mutluyum.
İyi pazarlar olsun hepinize..