EVREN İHTİYACIM OLANI İHTİYACIM OLDUĞUNDA BANA GETİRİR.

 

Başkalarının kötülüğünü istemiyor, insanların farklılıklarına rağmen onları aşağılamıyorsanız siz iyi kalpli bir insansınız demektir. Aksilikler yaşıyorsanız ki bunu yaşamak son derece normaldir. Bunlara kızıp başkalarını suçlamak yerine kendinizin hata payına düşeni bulmaya çalışıyorsanız bu daha da normal üstüdür. Bunu yapmak son derece zordur ama sizi sizle tanıştıran, kurban rolünden çıkaran tek şeydir.

Bana inanın ben de bu yollardan geçiyorum ve harika sonuçlar elde ediyorum.

Eskiden  harika olmadığını düşündüğüm olaylar yaşıyordum ama şimdi dönüp bakıyorum da dikenlerimi temizledikçe günlük olaylardaki tartışmalar, laf sokmalar, kırgınlıklar daha da azalmış. Tartışmalar neredeyse bitmiş. Bir huzur girmiş hayatıma. Dizimi yaraladığımda bile ne kendimi suçladım ne de başkasının beni suçlamasına izin verdim. Sert bir deneyimdi benim için. Bunun kurbanı olmadım ve her gün bunu niye yaşadığı mı sorguladım. “Allah’ım bana bu şerrin hayrını göster” diye dua ettim. Access Bars ve Theta Healing çalışmaları yaptım.

Buldum da. Ameliyatımdan iki gece önce “Bana gelenler geldi” yazısını yazdırtan ve  hayatımda ilk defa deneyimlediğim bir  şey başıma geldi.

Benim yolum belli ama ben henüz bunun ne olduğunu bilmiyorum. Allah biliyor. Benim  bildiğim ise şu an  o yol için adımlar attığımdır. Dünyanın bir yerinde de benimle bu yolda yürüyecek yol arkadaşlarımın hazırlandığını biliyorum. Bir yerlerde buluşacağız ve harika işler yapacağız. Tüm evren de bizim yanımızda destekçimiz olacak.

Eskiden sonuç odaklı olan ben, sonuca giden yolun bana azap olduğunu düşünürken, bu diz olayından sonra adım atmam gerektiğini, sona giden yoldan keyif almam gerektiğini  anladım. Etrafıma ne yaptığımı ne yapmadığımı gördüm. Gerisi de bana kalsın artık.  İyi ki bu kazayı yaşamışım. Teşekkür ederim. Allah’a ve evrene.

Daha önceki uyarıları anlamadığım için hayat bana bu kazayı önüme getirdi. Bu kayakta olmazdı da başka bir şekilde olabilirdi. Ama illa ki olacaktı.

O yüzden size kısaca söylemek istediğim şu, kendinize dönün başkalarının açıklarını değil kendi açıklarınızı görüp düzeltmeye çalışın.

En önemlisi bunları yaparken de “Evren (hayat) ihtiyacım olanı ihtiyacım olduğu anda bana  getirir.”  ” Bundan daha iyisi nasıl olur?”düşüncesini ve sorusunu beyninize kazıyın. Her gün bunları kendinize söyleyin. Daha da önemlisi bunu inanarak söyleyin.İçselleştirin ve deneyin. Sorunun cevabını vermeyin sadece sorun. Bıkmadan, temiz kalplilikle deneyin. Kötü niyeti atın kendinizden.”Saçma, olmadı,olmuyor” demeyin. Hayat siz ciddi misiniz diye sizi deneyecektir. Vermeyecektir önce belki de. Belki de sizin gerçekten ona ihtiyacınız yoktur da sizin de haberiniz yoktur. Ama başladığı zaman yaşamınızdaki kolaylıkları göreceksiniz. O yüzden lütfen vaz geçmeyin. Ölene kadar kullanın. Mucizenizi yaratın.

Ben bu cümleyle yaşıyorum. Kek için vanilyam bittiğinde sokakta vanilya paketleri bulan, kızımın tokasını unuttuğum için zorlandığımda yabancıdan toka bulan, kendim için doğru doktoru bu yolla bulan  bana inanın. Daha da örneklerimi çoğaltırım ama bana delirmişsin dersiniz. O yüzden kendinize ve hayata inanmaya başlayın. En sıkışık anınızda bile hatırlayın. Hatırlarken de lütfen çaba gösterin, araştırın. Harekete geçin. Öyle kendinizi eve kapatıp, televizyon internet başında  ayağınıza gelmesini beklerseniz daha çok beklersiniz.  Benden söylemesi. Kendinizi temizlemeden olmaz. Haydi iş başına. Uyanın. Uyanın ki başkalarını da uyandırma gücünüz olsun. Test sürüşü başlasın.

Bunlar benim deneyimlerim. Bana beni gösterenlerden. Sizinkilerin nasıl olmasını istersiniz? Bundan daha iyi nasıl olur ?

Bu yazı Yaşamın İçinden kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir